Rujun Tarihi
Rujun tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Eski Sümerler ve Mısırlılar muhtemelen dudaklarını boyayan ilk insanlardı. Güzelliklerini sağlıkları için hiçe sayıyorlarmış ve zehirli olan iyot ve cıva sülfat karışımı ile dudaklarını boyuyorlarmış. Düşünsenize şu an ruj bulunmamış olsaydı bizim zamanımızda insanlar güzellikleri için neleri karıştırmazlardı ki ..
Japon kadınları ise güzellik konusunda biraz çağ atlamışlar. Yoğun makyajla kalabalık arasına çıkmaya izin vermedikleri için, kadınlar şöyle bir yol bulmuşlar, yüzlerine beyaz dudaklarına siyah sürüyorlarmış. Böylece suratlarında maske var izlenimi veriyorlarmış.
Peki kadınların ruj sürmesi normal de bu erkeklere ne oluyor dediğimiz bir dönem geçmiş. 18. yüzyılda İngiltere'de ruj sürmek erkekler içinde popüler olmuş inanabiliyor musunuz?
Ne yazık ki, bu dönemde bazen haberlerde gördüğümüz bir olay o zamanlarda varmış, evlenmeden önce makyaj yapan kadınlar, evlendikten sonra makyajsız hallerini görüp beğenmeyen erkeklerin boşanma durumu...
Amerika'da kadın oy hakkı için mücadele eden kadınların simgesi kırmızı rujmuş. Amerika'dan bahsediyorken, bu ruju Maurice Levy tarafından icat edildiğini de söyleyeyim dedim. Metal tüp içinde alçalıp yükselen bildiğimiz ruj tasarımını geliştirir ve icadına Levy Tüpü adını verir.
Fransız Kimyager Rouge Baiser bu rujların dayanıklı olmaması üzerine kendi bir formül icat etmiş. Bu sefer çıkarmasında zorlanan insanlar olduğu için satışları durdurulmuş.
Ah! Ah! Bu ruj nelere kadir, kadınlar güzellikleri için her şeyi yaparlar. Kısa ve net!
Limonlu cheesecake tadında gününüz olsun...🍰
Yorumlar
Yorum Gönder